Peygamberlerine İftiralar Attılar:
Yahudiler Tevrat’taki tahribatları sayesinde birçok Peygamber Aleyhimüsselam Efendilerimize iftirada bulunmuşlardır.
Bu ifadeler bugünkü muharref Tevrat’ta geçmektedir. Bu hakaret ve iftiraları İslam tamamıyla reddetmektedir. Çünkü Peygamber Aleyhimüsselam Efendilerimiz seçilmiş, muhafaza edilmişlerdir. Her hususta doğru sözlüdürler. Asla yalan söylemezler. Her türlü itimada haiz olup istikametten ayrılmazlar. Masumdurlar, günah işlemezler. Son derece iffet ve ismet sahibidirler. İnsanların en zekisi ve en akıllılarıdırlar. Kuvvetli bir iradeye sahiptirler. Allah’tan aldıkları emir ve nehiyleri insanlara bildirirler.
Ayeti kerimede:
“Onları emrimizle doğru yolu gösterecek rehberler kıldık.” buyuruluyor. (Enbiya: 73)
Onlar en yüksek ahlaka ve vasıflara sahiptirler.
“O peygamberler Allah’ın hidayet ettiği kimselerdir. O halde sen de onların gittiği doğru yolu tutup onlara uy, o yoldan yürü.” (En’am: 90)
Kuranı kerimde bu ifadeler varken, muharref Tevrattaki iftiralardan bazı misaller arzedelim:
Nuh Aleyhisselama iftira:
“Şarap içip sarhoş oldu, çadırın içinde çırılçıplak uzandı.” (Tekvin: 9/21)
İbrahim Aleyhisselama iftira:
“Karısının hatırı için Firavun Avram’a (İbrahim’e) iyi davrandı.” (Tekvin: 12/16)
“Niçin Saray (Sara) kızkardeşimdir diyerek karınla evlenmeme izin verdin, al karını git.” (Tekvin: 12/19)
Muharref Tevrat’ta Hazreti Lut Aleyhisselam hakkındaki ahlaksız iftira:
“O gece babalarına şarap içirdiler, büyük kız gidip babası ile yattı. Ancak Lut yatıp kalktığının farkında değildi.” (Tekvin: 19/33)
“Böylece Lut’un iki kızı da öz babalarından hamile kaldılar.” (Tekvin: 19/36)
Yakub Aleyhisselama iftira:
“Ruben babasının cariyesi Bilha’yla yattı.” (Tekvin: 35/22)
Harun Aleyhisselama iftira:
“Harun altınları topladı. Oymacı aleti ile buzağı biçiminde dökme bir put yaptı.” (Çıkış: 32/4)
Davud Aleyhisselama iftira:
“Bir akşam üstü Davut yatağından kalktı, sarayın da**na çıkıp gezinmeye başladı. Damdan yıkanan bir kadın gördü. Kadın çok güzeldi.” (II. Samuel: 11/2)
“Davut kadını getirmeleri için ulaklar gönderdi. Kadın Davutun yanına geldi. Davut aybaşı kirliliğinden yeni arınmış olan kadınla yattı.” (II. Samuel: 11/4)
Süleyman Aleyhisselama iftira:
“Süleyman yaşlandıkça karıları ona başka ilahların ardınca yürümek üzere saptırdılar. Sayda’lıların tanrıçası Aşturet’e Ammonluların iğrenç ilahı Molek’e taptı.” (I. Krallar 11/4-5)
Ve buna benzer birçok ifade muharref Tevrat’ta mevcuttur.
Tevrat’ta bile bu akla-hayale gelmeyecek çarpıtmaları yapan yahudiler Talmut ismindeki dini kaynaklarında çok daha ağır ahlaksızlıkları, hırsızlıkları meşru görmüşlerdir. Bu eserlerde ensest ilişkiler teşvik edilmekte, yahudilerin üstün bir ırk olduğu anlatılmakta, insanları sömürmek ve gizli yollarla mallarını gasbetmek için yahudilerin izleyeceği yollar anlatılmaktadır.
Allah’ın bu sevgili kullarına isnat edilmek istenen çirkin iftiralar, ancak hak vasfını kaybetmiş bir kitapta bulunabilir.
Halbuki Tevratın Tesniye-5. bölümündeki 10 emirden bazıları şunlardır:
“Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın.” (Tesniye: 5/9)
“Zina Etmeyeceksin.” (Tesniye: 5/17)
“Komşunun karısına kötü gözle bakmayacaksın.” (Tesniye: 5/21)
Kendi kitaplarındaki İlahi hüküm ve emir böyledir. Yahudiler ise bu yasakları kendi peygamberleri işlemiş gibi Tevrat’a yaptıkları ilave ve iftiralarla Hazret-i Allah’ın hükmünü geçersiz kılmaya çalışmışlardır. Kutsal kitabında Peygamberleri günah işleyen bir dinin bozulmadığını kim iddia edebilir? Böyle bir dinin mensubu günah işlemekten niye sakınır?
Nitekim yahudiler:
“‘Sayılı birkaç gün dışında cehennem ateşi bize dokunmaz.’ derler.” (Bakara: 80 - Ali imran: 24)
“‘Biz nasıl olsa bağışlanacağız.’ diyorlar.” (A’raf: 169)
Allahu Tealanın emrini, hükmünü inkar ediyorlar. Peygamberin hükmünü de inkar ediyorlar. Bütün gayri meşru işleri helal görüyorlar. Bunun için zaten kafir olmuşlardır.
Halbuki Allahu Teala bütün gönderdiği Peygamberleri hakkında:
“Hepsi de salihlerdendi.” buyuruyor. (En’am: 85)
Üzerinde böyle değişiklikler yapılan, içinde tenakuzlar, çelişkiler bulunan, akıldışı ve ürkütücü bilgileri ihtiva eden ve Allah elçilerine yakışıksız iftiralardan çekinmeyen bir kitap, insan dimağını tatmin edemez. Hiç şüphe yok ki Tevrat da, Zebur gibi, Allah’tan gelen ilahi bir kitaptı. Allah’ın peygamberi tarafından tebliğ edilmişti. Fakat başlangıçtaki mahiyetini kaybetmiştir. Tahrif edilmiş ve tanınmayacak kadar değişmiştir. Bu hale gelen bir kitaba Allah kelamı nazarı ile bakmak mümkün değildir. Çünkü o, insan müdahelesinden ve tahriften kurtulamamıştır.
İsrailoğullarının Filistin’in dışında çeşitli kavimlerle temasta bulunmaları neticesinde dini telakkilerinde büyük değişiklikler olmuş ve bu yüzden birçok mezhepler meydana çıkmıştır. Yahudilikte sayısız mezhep vardır. Bunların en önemlileri şunlardır: Sadakiler, Fariziler, Esseniler, Terapötler, Talmudcular ve Karailer.
Yahudiler Tevrat’taki tahribatları sayesinde birçok Peygamber Aleyhimüsselam Efendilerimize iftirada bulunmuşlardır.
Bu ifadeler bugünkü muharref Tevrat’ta geçmektedir. Bu hakaret ve iftiraları İslam tamamıyla reddetmektedir. Çünkü Peygamber Aleyhimüsselam Efendilerimiz seçilmiş, muhafaza edilmişlerdir. Her hususta doğru sözlüdürler. Asla yalan söylemezler. Her türlü itimada haiz olup istikametten ayrılmazlar. Masumdurlar, günah işlemezler. Son derece iffet ve ismet sahibidirler. İnsanların en zekisi ve en akıllılarıdırlar. Kuvvetli bir iradeye sahiptirler. Allah’tan aldıkları emir ve nehiyleri insanlara bildirirler.
Ayeti kerimede:
“Onları emrimizle doğru yolu gösterecek rehberler kıldık.” buyuruluyor. (Enbiya: 73)
Onlar en yüksek ahlaka ve vasıflara sahiptirler.
“O peygamberler Allah’ın hidayet ettiği kimselerdir. O halde sen de onların gittiği doğru yolu tutup onlara uy, o yoldan yürü.” (En’am: 90)
Kuranı kerimde bu ifadeler varken, muharref Tevrattaki iftiralardan bazı misaller arzedelim:
Nuh Aleyhisselama iftira:
“Şarap içip sarhoş oldu, çadırın içinde çırılçıplak uzandı.” (Tekvin: 9/21)
İbrahim Aleyhisselama iftira:
“Karısının hatırı için Firavun Avram’a (İbrahim’e) iyi davrandı.” (Tekvin: 12/16)
“Niçin Saray (Sara) kızkardeşimdir diyerek karınla evlenmeme izin verdin, al karını git.” (Tekvin: 12/19)
Muharref Tevrat’ta Hazreti Lut Aleyhisselam hakkındaki ahlaksız iftira:
“O gece babalarına şarap içirdiler, büyük kız gidip babası ile yattı. Ancak Lut yatıp kalktığının farkında değildi.” (Tekvin: 19/33)
“Böylece Lut’un iki kızı da öz babalarından hamile kaldılar.” (Tekvin: 19/36)
Yakub Aleyhisselama iftira:
“Ruben babasının cariyesi Bilha’yla yattı.” (Tekvin: 35/22)
Harun Aleyhisselama iftira:
“Harun altınları topladı. Oymacı aleti ile buzağı biçiminde dökme bir put yaptı.” (Çıkış: 32/4)
Davud Aleyhisselama iftira:
“Bir akşam üstü Davut yatağından kalktı, sarayın da**na çıkıp gezinmeye başladı. Damdan yıkanan bir kadın gördü. Kadın çok güzeldi.” (II. Samuel: 11/2)
“Davut kadını getirmeleri için ulaklar gönderdi. Kadın Davutun yanına geldi. Davut aybaşı kirliliğinden yeni arınmış olan kadınla yattı.” (II. Samuel: 11/4)
Süleyman Aleyhisselama iftira:
“Süleyman yaşlandıkça karıları ona başka ilahların ardınca yürümek üzere saptırdılar. Sayda’lıların tanrıçası Aşturet’e Ammonluların iğrenç ilahı Molek’e taptı.” (I. Krallar 11/4-5)
Ve buna benzer birçok ifade muharref Tevrat’ta mevcuttur.
Tevrat’ta bile bu akla-hayale gelmeyecek çarpıtmaları yapan yahudiler Talmut ismindeki dini kaynaklarında çok daha ağır ahlaksızlıkları, hırsızlıkları meşru görmüşlerdir. Bu eserlerde ensest ilişkiler teşvik edilmekte, yahudilerin üstün bir ırk olduğu anlatılmakta, insanları sömürmek ve gizli yollarla mallarını gasbetmek için yahudilerin izleyeceği yollar anlatılmaktadır.
Allah’ın bu sevgili kullarına isnat edilmek istenen çirkin iftiralar, ancak hak vasfını kaybetmiş bir kitapta bulunabilir.
Halbuki Tevratın Tesniye-5. bölümündeki 10 emirden bazıları şunlardır:
“Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın.” (Tesniye: 5/9)
“Zina Etmeyeceksin.” (Tesniye: 5/17)
“Komşunun karısına kötü gözle bakmayacaksın.” (Tesniye: 5/21)
Kendi kitaplarındaki İlahi hüküm ve emir böyledir. Yahudiler ise bu yasakları kendi peygamberleri işlemiş gibi Tevrat’a yaptıkları ilave ve iftiralarla Hazret-i Allah’ın hükmünü geçersiz kılmaya çalışmışlardır. Kutsal kitabında Peygamberleri günah işleyen bir dinin bozulmadığını kim iddia edebilir? Böyle bir dinin mensubu günah işlemekten niye sakınır?
Nitekim yahudiler:
“‘Sayılı birkaç gün dışında cehennem ateşi bize dokunmaz.’ derler.” (Bakara: 80 - Ali imran: 24)
“‘Biz nasıl olsa bağışlanacağız.’ diyorlar.” (A’raf: 169)
Allahu Tealanın emrini, hükmünü inkar ediyorlar. Peygamberin hükmünü de inkar ediyorlar. Bütün gayri meşru işleri helal görüyorlar. Bunun için zaten kafir olmuşlardır.
Halbuki Allahu Teala bütün gönderdiği Peygamberleri hakkında:
“Hepsi de salihlerdendi.” buyuruyor. (En’am: 85)
Üzerinde böyle değişiklikler yapılan, içinde tenakuzlar, çelişkiler bulunan, akıldışı ve ürkütücü bilgileri ihtiva eden ve Allah elçilerine yakışıksız iftiralardan çekinmeyen bir kitap, insan dimağını tatmin edemez. Hiç şüphe yok ki Tevrat da, Zebur gibi, Allah’tan gelen ilahi bir kitaptı. Allah’ın peygamberi tarafından tebliğ edilmişti. Fakat başlangıçtaki mahiyetini kaybetmiştir. Tahrif edilmiş ve tanınmayacak kadar değişmiştir. Bu hale gelen bir kitaba Allah kelamı nazarı ile bakmak mümkün değildir. Çünkü o, insan müdahelesinden ve tahriften kurtulamamıştır.
İsrailoğullarının Filistin’in dışında çeşitli kavimlerle temasta bulunmaları neticesinde dini telakkilerinde büyük değişiklikler olmuş ve bu yüzden birçok mezhepler meydana çıkmıştır. Yahudilikte sayısız mezhep vardır. Bunların en önemlileri şunlardır: Sadakiler, Fariziler, Esseniler, Terapötler, Talmudcular ve Karailer.


0 Comments:
Yorum Gönder
<< Home